Yavuz Örnek, tıbbi kaynaklara göre yüksek miktarda sofra tuzu içeren gıdaların, kanın damarlarda daha yüksek basınçla akmasına ve kalbin daha hızlı atmasına neden olduğunu söyledi.
Örneğin: “Sadece tuz değil, tüm sodyum bileşikleri az ya da çok kan basıncının yükselmesine neden olur. Denizde uzun süre kalındığında tuz vücuda geçer. Tuzlu suda uzun süre kaldığınızda vücuda girer. a Uzun süre suda çözünen tuz difüzyon yoluyla vücuda geçer, bu da vücuttaki tuz oranını artırarak tansiyon hastalarında tansiyonun yükselmesine neden olur ve nehirde veya gölde yüzmek kalp krizine neden olabilir. Belirli bir süre tuzsuz kaldığınızda vücudunuzdaki tuz %0,3-0,4 olur. Akdeniz suyu vücuttan ortalama 10 kat daha tuzludur. Çünkü tuz difüzyonla yüzücünün vücuduna geçer, deniz suyuna girerken tuzlu suya uzun süre girmek risklidir. Tuza bağlı tansiyonu olan kişilerde suda geçirilen süre arttıkça risk artar. Bazı kişiler daha sonra tuza bağlı tansiyonu olduğunu bilmeyebilir. Ayrıca denizde yüzen tuz hipertansiyonu olan hastalar da olabilir. Kısa süreliğine sudan çıkar çıkmaz tatlı su ile durulanmalıdır. Bu kişilerin yanlarında tansiyon hapı bulundurmaları sağlıkları açısından oldukça önemlidir. “Tansiyonu olmayan yaşlıların kısa süre suda kalması ve tansiyon ilaçlarını yanlarında taşıması kritik önem taşıyor” dedi.
Örneğin, “Tansiyon hastası olan hastalar sadece denizde değil, tuz oranı yüksek sıcak termal sularda da çok uzun süre kalmamalı, daha sonra musluk suyuyla yıkanmalıdır. Termal sular daha tuzludur. Sıcakın etkileri olumsuzdur.” İklim ve nem, tuzlu deniz suyuyla birleşince tansiyon hastaları için daha riskli bir durum yaratıyor.” “Tuza bağlı hipertansiyonu olan hastaların, tuzlu suya girmeden önce suya sıkılmış bir veya en az yarım limonun suyunu içmelerini şiddetle tavsiye ediyoruz. su. “